TÜRK SPORUNDA PRANGALAR | Malatya Tarafsız Haber

TÜRK SPORUNDA PRANGALAR

9.12.2024 16:17:20

Malik Dinç Yazdı.

Facebook Paylaş Twitter Paylaş Haberi Yazdır Haberi Yazdır

Ülkemizde baktığımızda Türk sporunun ehil olmayan kişi ve kişiler tarafından yönetildiğini her alanda, her ortamda görüyoruz. Maalesef Avrupa’nın spora bakış açısı ile ülkemizin bakış açısı arasında dağlar kadar farklar olduğu aşikâr. Kendi ülkemizde adamcılıkla, "benim adamım, senin adamın" bakışıyla sporun içinde olan, emek veren, sporda bilgi sahibi insanları kulübede bekletmek ve bilmeyenleri sahaya sürmek ne kadar mantıklı, bunu da düşünmek gerekiyor. Maalesef Türk sporunun ülkemizde vizyonel bir zemine oturtulmaması, zaten geri kalmasının en büyük kaybıdır. Türk sporu, Avrupa standartlarını sadece medyasal anlamda görsellerle ve fotoğraflarla eşit olduğunu belirtiyor. Bugün her 4 yılda yapılan olimpiyatlara bakın, kaç tane altın madalyamız var? Tarihe iyi bakın, ülkemiz ne zaman olimpiyatlara ev sahipliği yaptı ve yapabilecek? Bunlar, bizim sporda sadece reklam olsun mantığıyla yaklaşmamız ve düşüncelerimizden kaynaklandığını biliyorum ve düşünüyorum. Spora gerekli saygıyı, gerekli samimi destekleri vermedik. Maalesef ülkemizin sporu sadece gereksiz görmesi, sporun ana temasının bazı kişilerden, gruplardan farklı düşünmesi olgusunun daha fazla olduğu kanaatindeyim. Spor, bugün bizim ülkemizde spor olmaktan çıkmış, ticarete dönmüş durumda. Sadece parasal düşünceler ön planda, milli duyguların geri kaldığı bir ortamda Türk sporu hiçbir zaman en tepeye çıkmaz, çıkamaz. 2024 olimpiyatlarına baktığımızda maddi açıdan belki dünyada 5. ile 6. sırada olabiliriz, branşlara harcanan bütçe ile ilgili ama ne yazık ki 1 altın madalya bile alamadık. Bu, sporun gerekli samimi desteklere ihtiyaç duyduğunu apaçık ortaya koyuyor. Bugünün sporda görevlendirmelere bakın; il müdürlüğü, şube müdürlüğü, genel bürokrasi hep siyaseten geliyor. Ülkemizde spor alanında yetişmiş ve başarılı olmuş dünya şampiyonu, Avrupa şampiyonu kaç tane yetkili insan var? Maalesef konuşulmayacak kadar az. Avrupa’nın sporda gelişmesinin ve başarılı olmasının en büyük sebeplerinden biri, sporu bilimsel ve kültürel açıdan daha iyi kişiler tarafından yönetiliyor olması. Bugün ülkemizde imamların, rehberlikçilerin, resim öğretmenlerinin müdür olduğunu, yetkili olduğunu gördükçe bizlerin her zaman sporda anlayış mantığından geri kaldığını görüyorum. Maalesef spor federasyonlarının tam anlamıyla sporculara destek verdiğini söylememiz yanlış olur. Seçimlerle gelen federasyon başkanları ve yönetimlerinin bugün kendi branşlarında başarılı olmalarının en büyük sebeplerinden biri, samimi olmalarıdır. Federasyonları süpermarket anlayışıyla yönetmekten vazgeçmeleri lazım. Ülkemiz, her alanda olduğu gibi bu alanda da kar marjlı konuya hâkim olmaya çalışıyor. Sporun ülkemizde tam bağımsız olması ve yönetilmesi için işi bilenlerle yeni kadrolar, ekipler, teşkilatlar olması gerekiyor. Bizler eskiden zor şartlarla, imkansızlıklarla büyük başarılar elde eden bir ülkeydik. Şimdi her şey var, eskiden yoktu; başarı vardı, şimdi her şey var ama başarı yok. Başarıyı sadece maddi ve ekonomik alıntılarla iyileştiremezsiniz; samimiyet gerekiyor, güzel duygular ve düşünceler gerekiyor. Bizim Türk sporunda çağ atlayacak tek konu, samimi olmamız, milli duyguların en önde olduğu bir düşünce yapısına sahip olmamız gerekiyor. Kamusal olarak spor ile ilgili kurum ve kuruluşlar var; amaç o kuruluşları kurmak değil, o kurumları çalıştırmak, çalıştıracak kişilerle buluşturmak olacaktır.

Yorumlar
Adınız :
Yorumunuz :
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Yapılan Yorumlar
Ulusal Gazeteler
Örnek Gazete
Nöbetçi Eczaneler

Yazarlar